türkiye’de kumar yargı yetkisi puanı 6

TÜRKİYE CUMHURİYETİ ANAYASASI İnsan Hakları Derneği

Kılık ve kıyafetle ilgili düzenlemeler, kamu personelinin Atatürk devrim ve ilkelerine uygun, uygar, aşırılığa kaçmayacak şekilde, sade bir kılık ve kıyafette olmalarını, kılık ve kıyafette birlik ve bütünlük içinde bulunmalarını sağlamayı amaçlar. Bu amaca ters düşen kılık ve kıyafet­ler bentteki disiplin cezasını gerektirir. “Meslek kuruluşlarına, MSB’lığınca yayımlanan listede adı bulunmayan derneklere veya spor kulüplerinin faal üyeliklerine girenler 10 günden 2 aya kadar oda veya göz hapsi cezası ile cezalandırılırlar” (477 SK m.60). Fıkrasının ilk cümlesi incelendiğinde, suçun oluşması için seçenekli birden fazla hareketten herhangi birinin yapılmasının gerektiği görülmektedir. Buna suçun oluşması için; resmi üniforma ile “genelevlere girmek”, “meyhanelere girmek”, “kumarhanelere girmek”, “barlara girmek”, “girilmesi garnizon komutanlığınca yasak edilen başka yerlere girmek” hareketlerinden birinin yapılması gerekmektedir. Bu maddeyle korunmak istenen kamu yararı, askerlik mesleğinin saygınlığı olduğundan bu suçların işlenebilmesi için, failin üniforma giymiş olması gerekmektedir[156]. Kanun koyucu askerler arasında birlik ve beraberliği bozacak, askeri duyguları zayıflatacak söz ve hareketlerin hizmeti aksatabileceğini gözeterek bu tür davranışları disiplin suçu olarak kabul etmiştir. Suçun maddi unsuru, söz veya fiiller ile arkadaşlar arasında hoşnutsuzluk yaratmaktır[154]. Hoşnutsuzluk, hizmete karşı memnuniyetsizlik demektir. “Arkadaşlar” ifadesi ise, ast veya üst olsun birden fazla kimseyi anlatmaktadır[155].

Komisyon, şikayetleri bir ön incelemeye tabi tutarak, bunların kabuledilebilir olup olmadığını belirlerdi. Bir başvurunun kabuledilebilir bulunması halinde, Komisyon taraflar arasında dostane çözüme varılması için çaba gösterirdi. Bir çözüme ulaşılamayacak olursa, Komisyon maddi olayları ortaya koyan ve davanın esası hakkında görüşünü ifade eden bir rapor hazırlardı. Sözleşme, kişisel ve siyasal hakları düzenlemenin yanı sıra, Sözleşmeci Devletler tarafından üstlenilen yükümlülüklerin yerine getirilmesini sağlamak için bir mekanizma kurmuştur. Sözleşme’nin ilk halinde bir Sözleşmeci Devlet aleyhine şikayet, ya diğer Sözleşmeci Devletler tarafından veya bireysel başvurucular (bireyler, birey toplulukları veya hükümet dışı örgütler) tarafından yapılabilirdi.

Bu düzenlemeyle Yüksek Disiplin Kurulu’na işlenen disiplin suçuna uygun disiplin cezasını belirleme konusunda geniş bir takdir alanı bırakılmıştır. Herhangi bir basit disiplinsizlik nedeniyle TSK’dan çıkarma sonuçları doğuran görevden çekilmeye davet cezası verebilmesi mümkündür. Başka bir organın yargı denetimine tabi olmayan böyle bir disiplin uygulamasının memur güvenliği ve hâkim bağımsızlığını ihlal ettiği açıktır[418]. Alt ceza uygulamasına, ancak disiplin cezasını verecek makam karar verebilir[395]. Örneğin kademe ilerlemesinin durdurulması cezası disiplin kurulunca verilecek bir ceza olduğundan bir alt ceza uygulamasına ilişkin değerlendirme ve karar verme yetkisi yine aynı kurulundur[396]. Bu nedenle disiplin kurulu karar vermeden disiplin amirinin doğrudan alt ceza uygulaması yaparak aylıktan kesme cezası vermesi veya disiplin kurulu kademe ilerlemesinin durdurulması cezası verdikten sonra disiplin amirinin alt ceza uygulaması yaparak aylıktan kesme cezası vermesi mümkün değildir[397]. Görüldüğü gibi disiplin kurullarının karar verme yetkileri belirli sürelere bağlanmıştır. Acaba bu sürelere uyulmamasının hukuki sonucu ne olacaktır? Kurulların inceleme, görüş bildirme ve karar vermeleri için konulmuş olan süreler, işin sürüncemede kalıp memurun tedirgin edilmemesine yönelik olduklarından bu sürelere içinde karar verilmemiş olması kararları hukuka aykırı hale getirmez[383]. Disiplin cezalarının verilmesinde disiplin kurulları açısından bağlı yetki doğuran ve cezalandırma yetkisini sınırlayan süreler zamanaşımı süreleridir. Bu nedenle kurulların karar verme sürelerini cezalandırma yetkisini düşüren bir süre gibi görmek, kanunda olmayan yeni zamanaşımı sürelerinin kabulü anlamına gelecektir. Nitekim Danıştay[384] ve AYİM[385] belirtilen sürelere uyulmamasının görevlilerin sorumluluğunu gerektirebileceğini, ancak bu durumun verilen cezayı veya alınan kararı kanuna aykırı hale getirmeyeceğini kabul etmektedir.

  • Ancak bu müddet hiçbir halde bir ayı geçemez” şeklindeki düzenleme gereği Bir aylık inceleme süre sınırı olduğunu kabul etmek gerekir.
  • İç hukukumuz oda ve göz hapsi cezalarını hürriyeti bağlayıcı ceza olarak kabul etmiştir.

Askeri Yüksek İdare Mahkemesinin kararları incelendiğinde, Mahkeme kural olarak, 1602 Sayılı Kanundaki sınırlama nedeniyle disiplin cezalarının yargı denetimine tabi tutulamayacağına karar vermektedir.[745] Keza Türk Silahlı Kuvvetlerinde görevli devlet memurlarına verilen uyarma ve kınama cezaları[746] ile Askeri Ceza Kanunu 171. Başka bir anlatımla, Kanununun 21/son maddesindeki hükümden maksat, gerçekten ve her bakımdan askeri disiplin suç ve tecavüzlerinden ötürü verilen cezaların yargı denetimine mani olmaktır. Bu değişiklik öncesi uyarı ve kınama cezalarına karşı yargı yolu 657 SK’nun 136. Bu hükmün iptali için yapılan bir başvuru sonucu  Anayasa Mahkemesi,  uyarı ve kınama cezalarına karşı yargı yolunu bizzat Anayasanın 129. Maddesinin kapattığını belirterek Anayasaya aykırılık görmemiştir[731]. Maddesinin üçüncü fıkrasında “ uyarma ve kınama cezalarıyla ilgili olanlar hariç, disiplin kararları yargı denetimi dışında bırakılamaz” denmektedir\. Kayıt bonusunu kap, ücretsiz oyunun keyfini sür. paribahis\. Cümlenin sonundaki “bırakılamaz” ifadensin karşı anlamı “bırakılabilir” dir. Anayasadaki düzenlemeyi, “uyarma ve kınama cezalarıyla ilgili olanlar yargı denetimi dışı bırakılabilir, diğer disiplin cezaları yargı denetimi dışı bırakılamaz” şeklindedir. Anayasamız, uyarma ve kınama disiplin cezalarını yargı denetimi dışında bırakmamış,  bırakılmasına izin vermiştir[732]. Maddenin gerekçesinden hareket ederek düzenlemenin lafzını bir kenara atmış, özgürlükleri genişletici yorum yerine kabul edilemeyecek biçimde hak arama özgürlüğünü daraltıcı yorum yapmıştır. Burada irdelenmesi gereken bir sorun, disiplin amirlerince verilen tüm disiplin cezalarının yargı denetimi dışında olup olmadığıdır.

Dış güvenlik, başka devlet ve kuruluşların emir ve gözetim altında olmama, yabancı devletlerin saldırı ve saldırı tehlikesinden uzak bulunma ve bunlara karşı koyma demektir. Bu hizmetten, devletin iç güvenliğinin ve ülkenin bütünlüğünün korunmasında yararlanılır. Savunma hizmeti ve bunun silahlı örgütü olan ordular sâdece savaşta değil, barış zamanında da hazır ve nâzır olmak durumundadırlar. Devletlerin dış güvenliğini sağlamak ve kendini korumak gerektiğinde de iç güvenliğini korumak için sürekli ve düzenli bir savunma hizmetine ve bunun silahlı örgütü olan ordulara ihtiyacı vardır.[494] Bundan dolayı millî güvenlik kavramı ve savunma hizmeti silahlı kuvvetlerle doğrudan ilgilidir. Millî güvenlik fonksiyonu büyük çapta silahlı kuvvetlerle yerine getirilir. Maddesinde adli hata halinde tazminat hakkı düzenlenmiştir. Davalı Devletin Mahkeme’nin zorunlu yargı yetkisini kabul etmiş olması halinde, Komisyon ve/veya ilgili Sözleşmeci Devlet, raporun Bakanlar Komitesine gönderildiği tarihten itibaren üç ay içinde davayı, nihai ve bağlayıcı bir karar vermesi için Mahkeme’nin önüne getirebilirdi. Bireyler, davalarını Mahkeme’nin önüne getirme hakkına sahip değildi. Bir davanın Mahkeme’nin önüne getirilmemiş olması halinde, Bakanlar Komitesi Sözleşme’nin ihlal edilip edilmediğine karar verir ve uygun görürse mağdura “adil karşılık” ödenmesine hükmederdi. Bakanlar Komitesi ayrıca, Mahkeme’nin sonkararlarının yerine getirilmesini izlemekle görevliydi.

Soruşturma altında olan suç failinde suç işleme kastı yaratmaya dönük fiillerden kaçınmalı, faili suça azmettirmemelidir. Soruşturmacı, faaliyetlerini izlemekle görevlendirildiği örgütsel veya bireysel suça ilişkin her türlü araştırmada bulunmak ve işlenen suçlarla ilgili delilleri toplamakla yükümlüdür (CMK m.139/4). Gizli soruşturmacı; gerektiğinde örgüte veya ortama sızmak, gözetlemek, izlemek, örgüte ilişkin her türlü araştırmada bulunmak ve suçlarla ilgili diğer delil, iz, eser ve emareleri toplamakla yükümlüdür. Hâkim, soruşturmacının uyuşturucu veya uyarıcı madde imal ve ticareti bakımından kamuya açık yerlerde ve işyerlerinde delil toplamak amacıyla ses veya görüntü kaydı yapmasına izin verebilir (TCK m.188/4). Maddesi hükümleri çerçevesinde görevlendirilmektedir. (2) Bu Yönetmelikte yer almasa dahi İş Kanununun yönetim hakkı kapsamında işverene verdiği yetkileri kullanmak Yüksek Kurum ve Kurumların takdirindedir. 4857 sayılı İş Kanununun işverene açıkça verdiği bir yetkinin, bu Yönetmelikte yer almadığı gerekçesiyle kullanılamayacağı iddia edilemez.